Skip to content

Bulunduğunuz Sayfa :
Bilirkişi Ücretlerinin Vergilendirilmesi
Çarşamba, 17 Mart 2010

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)



Sayı  : B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-61
Konu: Çeşitli mahkeme, icra ve iflas müdürlüklerinde görevlendirilen bilirkişilere yapılan ödemelerin ne şekilde vergilendirileceği hk.

İlgi  :  …2009 tarihli dilekçeniz.

      
 İlgide kayıtlı dilekçenizde, farklı adliyelerde çeşitli mahkeme, icra ve iflas müdürlüklerinden tarafınıza bilirkişi olarak görev verilerek ücret ödemesinde bulunulduğunu, SSK emeklisi olarak maaş aldığınızı, bilirkişi olarak ödenen ücretten stopaj ve damga vergisinin ilgili vergi dairelerine ödendiğini belirterek, bilirkişilik ücretinize uygulanacak gelir vergisi tevkifat oranın ne olacağı hakkında ve tarafınıza ödenen ücretlerle ilgili olarak beyanname verip vermeyeceğiniz hakkında görüşümüzü sormaktasınız.

      
 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61’inci maddesinde “ücret”; “işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir” şeklinde tanımlanmış, müteakiben de; ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, maddenin üçüncü fıkrasının 5 numaralı bendiyle de, bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin ücret sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

      
 Anılan Kanunun 94. maddesinin birinci fıkrasıyla; Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlandıktan sonra, söz konusu maddenin “1” numaralı bendinde yer alan “Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61' inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104' üncü maddelere göre” hükmüyle ücretler üzerinden yapılacak gelir vergisi tevkifatının kriteri belirlenmiştir.

       
 Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun “Verginin Hesaplanması” başlıklı 104’üncü maddesinde; “Yıllık Gelir Vergisi, vergiye tabi gelirlerin yıllık toplamından 31'inci maddedeki indirimler düşüldükten sonra 103'üncü maddedeki nispetler uygulanmak suretiyle hesaplanır. Ücretlerin vergilendirilmesinde aylık vergi; yıllık vergi 12'ye bölünmek, gündelik vergi aylık vergi 30'a bölünmek suretiyle hesaplanır.” hükmüne yer verilmiş olup, sözü edilen Kanun’un 103. maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 2009 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere, 271 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile;

 8.700 TL'ye kadar                                                                % 15
 22.000  TL'nin 8.700 TL'si için 1.305 TL, fazlası                          % 20
 50.000 TL'nin 22.000 TL'si için 3.965 TL, fazlası                         % 27
 50.000 TL'den fazlasının 50.000 TL'si için 11.525 TL, fazlası          % 35 şeklinde yeniden belirlenmiştir.

      
 Öte yandan, aynı Kanunun 4842 sayılı Kanunun 9’uncu maddesiyle değişen 86’ncı maddesinin “1/b” bendi gereğince, tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için [(birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükellefler tarafından (tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)] yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. Bahsi geçen maddenin “1/c” bendi gereğince de vergiye tabi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler için de yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

      
 Bu hükümler ve açıklamalara göre; farklı adliyelerde çeşitli mahkemelerin kendi vezneleri ve icra ve iflas müdürlükleri tarafından bilirkişilik hizmeti karşılığında şahsınıza yaptıkları ödemelerin, başka bir ifadeyle farklı adliyelerin ayrı ayrı vezneleri ve icra-iflas müdürlüklerince tahakkuk ettirilerek şahsınıza yaptıkları ödemelerin ücret geliri olarak değerlendirileceği tabiidir.

     
 Gelir Vergisi Kanunu uygulaması bakımından bilirkişilik hizmetini ifa ettiğiniz adliyelerin her birinin ayrı bir işveren, bilirkişilik hizmetini ifa ettiğiniz adliyelerce “bilirkişilik hizmeti” karşılığında ödenen ücretlerin, ilgili adliyelerin farklı birimlerinin kendi vezneleri tarafından, başka bir ifadeyle ayrı ayrı veznelerce tahakkuk ettirilip ödenmesi durumunda her bir veznenin ayrı bir işveren olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Söz konusu ödemeler üzerinden ödemeyi gerçekleştirenlerce Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1. maddesi hükmüne göre gelir vergisi kesintisi yapılması, gelir vergisi tevkifatı uygulamasında da, her bir işveren tarafından ayrı ayrı tarafınıza yapılacak bilirkişi ödemesinin aynı nitelikte bulunan ve şahsınıza yapılan ilgili yıldaki daha önceki ödemelerle birleştirilmesi suretiyle [toplam matraha ulaşılarak bu matrah üzerinden, Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesindeki tarife (gelir vergisi dilimleri ve oranları) esas alınmak suretiyle] hesaplama yapılması gerekmektedir.

      
 Bu durumda, birinci işverenden sonraki ücret gelirlerinizin toplamının 103. maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (271 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2009 takvim yılı için 22.000,00.-TL) aşması halinde, birinci işvereninizden aldığınız ücret de dahil olmak üzere, ücret gelirlerinizin tamamının yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olduğunun tarafınızca serbestçe belirleyebileceğiniz ve tarafınıza yapılan ücret ödemeleri üzerinden kesilen vergilerin yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir verginizden mahsup edilebileceği tabiidir.

       Bilgi edinilmesini rica ederim.                                                                                                                                           Grup Müdür V.